Her zaman iletişimin hayatın her alanında ne kadar önemli olduğundan söz ediyoruz. Birçok alanda olduğu gibi liderlikte de iletişimin ne kadar büyük bir rol oynadığını unutmamak gerekir. Hatta iyi bir iletişimci olmadan iyi ve büyük bir lider olmak imkansızdır desem yanlış olmaz. Sonuç olarak doğru ve etkili bir iletişim kuramadığınız bir grup insana veya daha büyük kitlelere liderlik etmeniz mümkün değildir. İnsanlar anlamadıkları, iletişim ve bağ kuramadıkları kişilerin peşinden gitmez ya da yönlendirmelerini benimsemezler. Bu hepimiz için geçerli eminim ki.
İyi bir iletişimci olmaktan söz etmişken, iyi bir iletişimci olmanın iyi bir konuşmacı olmaktan ibaret olmadığını vurgulamakta fayda var. Hatta ikisinin arasında çok ciddi farklar olduğunu söylemek yanlış olmaz. İyi bir konuşmacı olmak, dinleyicilerle doğru ve etkili bir iletişim kurmak anlamına gelmiyor. Aslına bakarsanız bu iki kavramın zaman zaman karıştırılmasının eğitim sisteminin genellikle doğru telaffuz, kelime dağarcığı, dilbilgisi konularına yoğunlaşarak bireyleri kendilerine odaklı yetiştirmesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Ancak iyi bir iletişimci ve iyi bir lider olmak için öncelikli olarak başkalarına yani hedef kitleye odaklanmayı öğrenmek gerekiyor. Başka bir deyişle büyük bir lider ve iyi bir iletişimci olmak için çok gelişmiş bir dış farkındalığa sahip olmak gerekiyor. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ve önemli liderlerine baktığımızda hepsinin iletişim konusunda usta olduklarını görürüz.
İletişim konusunda usta olan büyük liderler kendi fikirlerini ortaya koyarken, hitap ettikleri kitlenin duygularını ve değerlerini de dile getirerek konuşurlar. Bununla birlikte mesajlarının hitap ettikleri kitlenin derinliklerine ulaşmasına özen gösterirler çünkü bunu yapamadıklarında ihtiyaçları olan desteği ve güveni göremeyeceklerinin bilincindedirler. Kısacası büyük liderler etkili iletişimin, profesyonel başarının temel ilkesi olduğunu bilir ve iletişimi odak noktalarında tutarlar.
İletişim becerilerinin geliştirilmesi dışarıdan kolay gibi görünse de, özellikle de kritik zamanlarda bu becerileri doğru şekilde kullanmak sanıldığı kadar kolay değildir. Sonuç olarak edinilen beceriler ihtiyaç anında uygulanabilirliği kadar değerli, etkili ve anlamlıdır. Yani kısacası bir şeyi bilmek yetmez, içselleştirmek ve uygulayabilmek gereklidir. Bunu hepimizin özellikle de İngilizce konusunda çokça duyduğu “anlıyorum ama konuşamıyorum” söylemiyle örneklendirebiliriz. Yalnızca anladığımız ancak konuşamadığımız yabancı dilin bize pek de bir faydası olmadığı gibi iletişim becerilerini de yalnızca biliyor olmamız yetmez, uygulayabiliyor olmamız gerekir.
Büyük iletişimcilerin en önemli ortak özelliklerinden biri de yüksek bir farkındalık duygusuna sahip olmalarıdır. En iyi iletişimciler her şeyden önce çok iyi birer dinleyici ve çok dikkatli birer gözlemcidirler. Bununla birlikte iletişim konusunda ustalaşmış kişiler iletişim kuracakları bireylerin ruh hallerini, değerlerini, endişelerini ve dinamiklerini gözlemleyip algılayarak kitleleri okuma konusunda büyük bir beceriye sahiptirler. İyi iletişimciler, mesajın mesajı iletenle ilgili değil iletişim kurulan kişilerin ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamakla ilgili olduğunun bilincindedir.
Buna tarihteki en iyi ve büyük örneklerden biri de kuşkusuz, farklı kesimlerin ortak yönlerini kurtuluş mücadelesi etrafında bir araya getirmiş ve uzlaştırmış iletişim dehası Mustafa Kemal Atatürk’tür.
İletişim konusunda usta olan liderleri gözlemlediğimizde 10 temel ortak beceri öne çıkıyor.
1. Çok iyi birer dinleyicidirler
Büyük liderler iletişimin en temel ilkelerinden birinin iyi bir dinleyici olmak gerektiğinin, iletişimin çift yönlü bir olgu olduğunu ve ne duyduklarının ne söylediklerinden daha büyük bir öneme sahip olduğunun bilincindedirle. Dolayısıyla büyük liderler aynı zamanda çok iyi birer dinleyicidirler. Karşılarındaki kişi konuşurken bir sonraki söyleyeceklerini düşünmek yerine kendilerine verilmek istenen mesajı aktif olarak dinlerler ve karşılarındaki kişinin bakış açısını anlamaya odaklanırlar.
2. Dinleyicilerini iyi tanırlar ve empati kurarlar
Usta iletişimcilerin en önemli özelliklerinden biri iletişim kurarken kendi uzmanlıklarını, tecrübelerini veya haklılıklarını kanıtlamayı ve egolarını tatmin etmeyi değil dinleyicilerin duymak istedikleriyle ilgilenmeleri ve mesajlarını dinleyicilerinin anlayacağı şekilde iletirler. Kısacası usta iletişimciler, etkili iletişimin en önemli adımlarından birinin empati kurmak olduğunu bilirler ve dinleyicilerinin değer ve duygularına hitap ederler. Bu söylediğimden kitlelere duymak istediklerini anlattıkları anlamının çıkmasını istemem. Aksine, olumsuz ya da kötü bir haberi bile insanlara doğru anlayacakları şekilde aktarırlar.
3. Beden dili konusunda uzmandırlar
Büyük iletişimciler beden dilinin iletişimdeki önemini çok iyi bilirler. Bununla birlikte beden dilini kullanmakta da okumakta da uzmandırlar. Sürekli olarak dinleyicilerin verdikleri mesajlara olan tepkilerini gözlemlerler çünkü alacakları en önemli ve gerçek geri bildirimin bu reaksiyonlarda olduğunu bilirler. Dinleyicilerin beden dilini okumakta uzman oldukları kadar kendi beden dillerini de en etkili şekilde kullanırlar.
4. Dürüst ve açık bir iletişim kurarlar
Dünyadaki gelmiş geçmiş en iyi ve başarılı liderler etkili iletişim kurmanın en önemli noktalarından birinin gerçeklik olduğunu bilirler. Dinleyicilerin verilen mesajların arkasındaki gerçeği bulma çabasına girmesini istemezler. Bununla birlikte büyük iletişimciler ortada paylaşılmaması gereken bilgiler varsa bunu açık ve net bir şekilde söylemeyi tercih ederler çünkü kaçamak ve üstün körü cevapların güvensizlik ve şüphe doğuracağını çok iyi bilirler. Her durumda dürüstlüğün güveni beraberinde getirdiğini ve güvenin de etkili iletişimin temelini oluşturduğunun bilincindedirler. Sonuç olarak insanlar ancak ve ancak güvendikleri bir lideri yürekten destekler.
5. Özgündürler
Usta iletişimciler, olmadıkları bir kişi gibi davranmazlar. Olmadıkları biri gibi davranmalarının güvensizliğe ve saygı eksikliğine yol açacağını bildikleri için özgünlüğe önem verirler. Samimiyet ve özgünlük dinleyicide güven ve saygı uyandıran unsurlardır. Dolayısıyla iyi bir iletişimcinin başka biri gibi değil tamamiyle kendi gibi davranması ve iletişim kurması, dinleyici ile bir güven ilişkisi kurması açısından son derece önemlidir.
6. Cesur ve kendinden emindirler
Usta iletişimciler ve büyük liderler, özgüvensiz, belirsiz davranarak kendilerini korumaya çalışmazlar. Güvensiz ve muğlak bir tutum sergileyen bir iletişimcinin dinleyicide güven ve saygı uyandırması mümkün değildir. İyi bir iletişimci cesur, özgüvenli ve direkt konuşarak mesajını iletmelidir.
7. Kitlelere bireylerle konuşur gibi hitap ederler
Hepimizin bildiği gibi liderler genellikle bireylerle değil kalabalık gruplara seslenirler. Kitlelere hitap ederken her bireyi kendisiyle birebir konuşuluyormuş gibi hissettirmenin önemini bilirler ve bu konuda uzmandırlar. Dolayısıyla bir toplantı veya konferans farketmeksizin ortamı yönetme ve her bireye kendisine sesleniliyormuş gibi hissettirmeyi başarırlar.
8. Özür dilemenin önemini bilirler
İnsanlar güvendikleri kişileri hataları için affetmeye meyillidirler ve büyük liderler bunun bilincindedir. Dolayısıyla büyük liderler bir hata yaptıklarında, hatalarını başka birinin ortaya çıkarmasını beklemektense, bunu kendileri dile getirip özür dilerler. Liderliğin en önemli noktalarından biri iletişim kurdukları kişilerin kendilerine olan güvenini korumak olduğu için bu son derece önemli bir özelliktir.
9. Geribildirime değer verirler ve varsaymazlar
İyi bir iletişimci verilen mesajın alıcıya hiç bir zaman tam olarak ulaştığını varsaymanın çok büyük bir hata olduğunu bilir. Dolayısıyla vermek istediği mesajın alıcıya doğru bir şekilde ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmek için geribildirim almaya özen gösterir. Mesajın anlaşılmaması durumunda ise dinleyicinin doğru şekilde anlaması için söylem değiştirmekten çekinmez.
10. Proaktiftirler
İletişim konusunda ustalaşmış liderler özellikle de kötü bir haber veya bir problem söz konusu olduğunda proaktif davranarak sorunu kendilerinin dile getirmelerinin öneminin farkındadırlar. Başka bir deyişle, kötü bir haberi bile insanların ilk ağızdan, doğru ve açık bir şekilde duymaları için kendileri durumu ortaya koyarlar. Böylelikle hem çıkabilecek dedikoduların önüne geçmiş olurlar hem de insanların olayları kulaktan dolma bilgilerle yorumlamasını engellemiş olurlar. Kulaktan kulağa iletilen sorunların büyüyerek daha büyük bir krize ve hatta bazı durumlarda paniğe yol açabileceğini unutmamak gerekir.
Sonuç olarak büyük bir lider aynı zamanda iletişim konusunda usta olmalıdır. Büyük bir lider her zaman kendi gibi davranmalı, dinleyicisini iyi tanımalı, empati kurmalı ve proaktif olmalıdır. Bununla birlikte aldığı geribildirimleri doğru değerlendirerek mesajının doğru bir şekilde aktarıldığından emin olmalıdır.
Comentarios