Yapıcı Bir Tartışma Ortamı İçin İzlemeniz Gereken 14 Adım
top of page

Yapıcı Bir Tartışma Ortamı İçin İzlemeniz Gereken 14 Adım



İnsan iletişimi son derece kapsamlı bir konu. Aslına bakılacak olursa, ilişkinin türü farketmeksizin, tartışma da bir iletişim şekli ve doğal bir süreci. Unutmamak gerekir ki insanlar her zaman birbirleriyle aynı fikirde olmak zorunda değildir ki olamaz da zaten. Zira insanlar her an birbiriyle aynı fikirde olsa hem kimsenin kimseye bir katkısı olmaz hem de bence dünya çok sıkıcı bir yer olurdu ve hiçbir konuda gelişme sağlamak mümkün olmazdı. Bence asıl önemli olan saygıyı elden bırakmadan, sağlıklı ve yapıcı bir şekilde tartışabilmek. Genel yanılgının aksine, fikir ayrılığına düştüğümüz biriyle tartışmaya girmenin, sağlıklı ve yapıcı bir şekilde tartışmanın, olumlu sonuçları ve beklenmedik kazanımları da beraberinde getireceğini düşünüyorum. Ancak üzülerek görüyorum ki zaman zaman kendim de dahil olmak üzere tartışmayı kavga olarak algılayanlar çok da azınlıkta değil. Peki, bir tartışmaya girdiğimizde fikirlerimizi, düşüncelerimizi yapıcı ve doğru bir iletişim kurarak nasıl savunuruz?

1. Dinleyin


Her zaman olduğu gibi ilk ve en önemli adım karşımızdakini gerçek anlamda dinlemek. Hep söylediğim gibi sağlıklı bir iletişimin olmazsa olmazı karşımızdakini dinlemek. Tartışmanın en ateşli, en heyecanlı yerinde kendi derdimizi anlatma çabasına girmek yerine karşımızdakinin söylediklerini can kulağıyla dinlemek çok önemli. Karşımızdakini dinlerken dikkat etmemiz gereken bir diğer önemli nokta ise karşımızdaki kişinin argümanlarının tamamen geçersiz olduğu yanılgısına düşmemek. Hem bir tartışma içerisindeyken karşımızdaki kişinin söylediklerini dinlemek bize her zaman için konuyla ilgili farklı bir bakış açısı kazandırabilir.


2. Empati kurun

Tartışma sırasında asıl meselenin karşımızdaki kişinin neler söylediği değil aslında ne söylemek istediğini anlamak olduğunu da unutmamak gerekiyor. Genel olarak insanlar, taratışmada bir pozisyon alıp, kendilerini savunmaya geçiyor ve bunun sonucunda da maalesef tartışma tartışma olmaktan çıkıp kavgaya dönüşüyor. Dolayısıyla tartışmanın bir sonuca bağlanabilmesi ve amacına ulaşabilmesi için karşı tarafın ne söylemek istediğini anlamak ve empati kurmak son derece önemli bir rol oynuyor. Kaldı ki empati kurmadan sağlıklı bir iletişim ve ilişki kurmak maalesef mümkün değil.


3. Üçüncü kişilerin yanında tartışmaktan kaçının


Tartışmalarda en önemli konulardan biri de konuyla ilgisi olmayan kişilerin önünde tartışmaktan kaçınmak diye düşünüyorum. Unutmamak gerekir ki insan egosu kırıldığında saldırganlaşmaya meyilli olur ve daha da sabit fikirli hale gelir. Özellikle de ikili tartışmalarda kolaylıkla çözümlenebilecek konuların veya tolere edilebilecek eleştirilerin algısı üçüncü bir kişinin yanında her zaman daha ağır olur. Yani aslında ikili tartışmalarda başkalarının varlığı iki kişi arasındaki iletişim ve ilişkiye kalıcı hasarlar verebileceği gibi, üçüncü kişiden gelebilecek objektif olmayan yorumlar tarafların haklılığını ispatlama çabasını alevlendirebilir. Ki bu haklı haksız konusuna yazının ilerleyen noktalarında ayrıca değineceğim.


4. Yanlış anlamaların önüne geçmeye çalışın


Tartışmalarda fikir ayrılıkları genellikle yanlış anlamalardan dolayı daha da derinleşir. Bunu aşmanın, etkili ve doğru bir iletişim kurmanın en önemli adımlarından biri aslında karşımızdakine onu dinlediğimizi hissettirmekten ve konuşmanın özellikle de yanlış anlaşılmaya açık yerlerinde anladıklarımızı kendisine tekrar ederek aynı noktada olmak için çaba sarfetmek. Bu şekilde karşımızdaki kişiye hem onu dinlediğimiz mesajını vermiş oluyoruz hem de bize vermek istediği mesajın bizim tarafımızdan anlaşıldığından emin olmasını sağlamış oluyoruz.


5. Çatışma noktasını erkenden keşfedin


İnsanlar çok farklı sebeplerden dolayı birbirleriyle tartışabilir ve bu çok doğaldır. Tartışmalarda ortaya çıkan tartışma noktasını erkenden keşfetmek her zaman için faydalı olacaktır ve konunun odağında kalmamızı sağlayacaktır. Bununla birlikte bir tartışmada çatışmanın esas sebebi ne kadar erken fark edilirse, çözümü de o kadar kolay olacaktır. Zira aradan zaman geçtikçe, tartışma uzadıkça kişilerin fikirleri kemikleşme ve sivrileşme eğilimi gösterecektir.


6. Anlaştığınız konuları tespit edin


Bir tartışmanın olumlu sonuçlanabilmesi için tartışmanın konusuna dair uzlaşma sağlanabilen ve sağlanamayan noktalarının belirlenmesi çok büyük önem taşıyor. Bir fikir ayrılığı durumunda temel ilkelerde uzlaşma sağlayamazsak sağlıklı bir tartışma yürütmemiz çok mümkün görünmüyor. Bununla birlikte tartışma esnasında anlaştığımız konuları tespit etmenin ve bu noktalarda uzlaşma sağlamanın karşımızdaki kişiyle her fikrine karşı olmadığımız mesajını vereceğine ve aramızdaki diyaloğun tartışmadan kavgaya evrilmesini önleyeceğine inanıyorum.


7. Konunun özünden sapmayın ve hatta mümkünse tek bir konu hakkında tartışın


Tartışma sırasında konunun odağında kalabilmek, odak noktasından sapmamak ve mümkün mertebe tek konu hakkında tartışmaya özen göstermek çok önemli. Tartışmalarda yapılabilecek en büyük hatalardan biri tartışma sırasında mevcut sorunun içine başka konuları da karıştırmaktır. Hele de ikili ilişkilerde eleştirilere “ama sen de bunu yapıyorsun” veya “geçen gün de bunu yapmıştın” gibi karşılaştırmalar yapmak konuyu daha da çözümsüz bir hale getirmekle kalmaz bizi ana konudan tamamiyle uzaklaştırır. Sonuç ise birçok farklı konuda ortaya atılan cümlelerle dolu bir kavgadan başka bir şey olmaz.


8. Konfor alanınızın dışına çıkın


Tartışmalarda konfor alanının içinde kalmak kendi fikirlerimizde diretmemize sebep olabiliyor. Bununla birlikte özellikle de iş hayatındaki tartışmalarda kişilerin kendilerini rahatsız edecek derecede düşüncelerinin derinine inmenin fayda sağlayacağını ve konfor alanından çıkmalarına yardımcı olacağını düşünüyorum. Hem unutmamak gerekir ki konfor alanımızın dışına ne kadar çıkarsak o kadar yaratıcı olur ve farklı fikir ve görüşlere açık hale geliriz. Hem kimsenin mükemmel olmadığını ve her şeyi doğru biliyor olamayacağını aklımızın bir kenarında tutarak gelişmeye açık olmak her zaman bize fayda sağlar.


9. Hiçbir şeyi kişiselleştirmeyin


Daha önce de söylediğim gibi zaman zaman tartışmaları tansiyonların yükseldiği, yer yer hakaretlerin havada uçuştuğu noktalara gelen kavgalar olarak görme hatasına düşebiliyoruz. Ancak unutmamak gerekir ki tartışmalar her zaman bu noktalara gelmek zorunda değil. Yapıcı ve sağlıklı bir tartışma yürütmek istiyorsak kesinlikle kişisel hakaretlere yer vermememiz gerekiyor. Bununla birlikte karakter özelliklerinin değişmesinin zor olduğunu ancak davranışların değiştirilebilir olduğunu unutmamak gerekiyor. Yani aslında bir anlamda karşımızdaki kişi kim olursa olsun tartıştığımız kişinin karakterine ve karakter özelliklerine saldırmamak, tartışılan fikirler üzerinden konuşmak gerekiyor.


10. Soğukkanlılığınızı koruyun


Tartışma sırasında soğukkanlılığımızı korumak, tartışmanın kavgaya dönüşmesini, ilişkilerin ve iletişimin kalıcı hasarlar almasını önlemekte çok önemli bir rol oynuyor. Soğukkanlılığımızı koruyamadığımız, sakinliğimizi kaybettiğimiz tartışmaların kavgaya dönüşmesi ve konunun çözümsüz kalması kaçınılmazdır. Karşımızdaki kişi sakin kalamasa bile en azından tartışmanın diğer tarafı olan biz sakinliğimizi koruyabilirsek tartışmanın tansiyonunu düşürmek de bizim kontrolümüzde olur. Bu da aslında tartışma sırasında olumsuz duygularımızı bir kenara bırakarak mümkün görünüyor. Bununla birlikte nefesimizi kontrol etmek soğukkanlılığımızı koruma konusunda en büyük yardımcımız olacaktır.


11. Duygularınızla değil mantığınızla yaklaşın


Yapıcı ve sağlıklı bir tartışmada derin nefes almayı unutmamak, duygularımızı bir kenara bırakmaya çalışıp tartışmaya mantığımızla yaklaşmak ulaşmak istediğimiz sonuca giden yolun temel yapı taşlarından biri. Bir anlamda kendi gerçeklerimize, fikirlerimize duygusal bir şekilde yapışıp kalmak yerine görüşlerimizi gerekli durumlarda değiştirmeye ve karşı görüşlere açık olmak için konuya mantığımızla ve akılcı bir şekilde yaklaşmak çok önemli.


12. Yeri geldiğinde kendinizden şüphe edin


Sağlıklı ve yapıcı tartışmalar için kendimizden şüphe etmeyi öğrenmek çok önemli. Bir konuda haklı olduğumuza mutlak bir şekilde inanıyor olmamız bizi o konuda haklı yapmayacağı gibi hataya düşme ihtimalimizi de arttırıyor. Kendi fikirlerimizi, varsayımlarımızı sorgulamak, onları kemikleştirmemek her zaman için daha açık fikirli olmamızı ve yapıcı bir tartışma yürütmemizi sağlayacaktır.


13. Hatalarınızı kabul etmeyi bilin


Tartışmaların en önemli noktalarından biri de hatalı olduğumuzda kabul etmeyi bilmek diyebilirim.

Hatalı olduğumuzu kabul etmek bizim karakterimizden ya da değerimizden bir şey kaybettirmeyeceği gibi aksine yüceltecek bir davranış diye düşünüyorum. Ayrıca hatalı olduğumuz durumlarda hatamızı kabul etmek bize daha uzlaşmacı bir tavır sergilememizde yardımcı olacaktır. Yapıcı bir tartışmanın en önemli noktalarından birinin uzlaşma sağlanabilecek konularda uzlaşabilmek olduğunu her zaman aklımızın bir köşesinde tutmakta fayda var.


14. Kim haklı? Kim haksız? sorularını bir kenara bırakın


İster iş ilişkisi olsun ister özel hayattaki ilişkilerimiz olsun galiba en çok takıldığımız ve önemseme hatasına düştüğümüz konu kimin haklı kimin haksız olduğu konusu. Özellikle de dertleşme odaklı sohbetlerde öne çıkan Haksız mıyım ama?”, “haklı değil miyim?”, “o mu haklı ben mi?” soruları bana bu konuyu çokça düşündürtüyor. Peki haklı olmak gerçekten bu denli önemli mi? İletişim karşılıklı, ilişki de iki kişilik bir olguysa gerçekten de en çok önemsememiz gereken konu kimin haklı olduğu mu? ya da gerçekten haklı haksız var mı? Evet kabul ediyorum haklı olmak ve bunu kabul ettirme isteği çoğunlukla içgüdüsel olarak ortaya çıkıyor. İnsan haklı olduğunu düşününce, hele de bunu başkalarına tasdikletince, kendini onaylanmış ve daha bir bütün hissediyor sanki. Evet onaylanma ihtiyacını hepimiz duyuyoruz ancak özgüvenimiz, bütünlük hissimizin bu denli onaylanmaya bağlı olmamalı diye düşünüyorum. İş hayatı, özel hayat farketmeksizin kimin haklı kimin haksız olduğuna odaklanıp, konunun özünden uzaklaşıp işi ego savaşına vardıranlar hiç de azınlıkta değil.

Geçtiğimiz günlerde Zorlu PSM’nin YouTube kanalında İbrahim “Selim’le Bu Gece” programında konuk Berrak Tüzünataç’tı. Ve özellikle değindiği bir konu çok hoşuma gittiği için ben de bu yazımda söz etmek istedim. Biriyle tartışırken, karşısındaki kişiyi karşı takım olarak değil, birlikte bir sorunu çözdüğü takım arkadaşı olarak gördüğünü söyledi. Bu kim haklı kim haksız tartışmasını düşünürken öyle güzel geldi ki bu bakış açısı bana. Aslında hepimiz haklı haksızı bir kenara bırakıp, tartışmalara bu bakış açısıyla yaklaşabilsek çok daha sağlıklı bir iletişim kurarız ve ego savaşı yapmak yerine sorun neyse onu çözüp yolumuza devam etmiş oluruz diye düşünüyorum.


Söylemesi her zaman yapmasından daha kolay biliyorum ancak ilişkilerimizde sorunları çözebilmek, takıldığımız engelleri aşabilmek için kim haklı kim haksız konusunu bir kenara bırakabilmek çok önemli.


Son bir kısa özet yapmak gerekirse, tartışmaların, tansiyonların ve seslerin yükseldiği, hakaretlerin havada uçuştuğu, tarafların birbiriyle ego savaşına girip kırıp döktükleri kavgalar olmak zorunda olmadığını hatırlamak çok önemli. Bununla birlikte yapıcı bir tartışmanın her zaman için bize kazanımları olacağını da unutmamak bu doğrultuda da karşımızdakini dinleyerek, saygı duyarak, empati kurarak tartışmalı ve en önemlisi de kim haklı kim haksız davasını gerçekten bir kenara bırakmalıyız.

bottom of page